Sorumluluk Duygusu

Sorumluluk kavramı gerek çocukta gerek erişkinde gittikçe daha çok önem kazanmaya başlayan bir kavramdır. Sorumluluk bir işi yapabilme, yapmak için çaba gösterme, elinden geleni layığıyla gerçekleştirme ve gerektiğinde yaptığı işin sonuçlarının açıklamasını yapma duygusudur.

Bireysel olarak sorumluluk kişinin kendine ve kendi benliğine yönelik sorumluluk bilincinin oluşması ve değerlendirilmesidir. Kişinin bireysel sorumluluk sahibi olabilmesi için, üretken, cesaretli, özgüven düzeyi yüksek olması gerekmektedir. Kişinin bireysel sorumluluğunda yaptığı hataları ve doğacak sonuçları açık bir şekilde kabul etmesi gerekmektedir.

Sorumluluk bilinci çocukluk yaşlarında başlar ve yaşamın ilerleyen yıllarında da devamlılığını sürdürür. Sorumluluk kavramı kişinin kendi rızası ile gerçekleşen, dış kaynaklı etkenlerin zorlaması ile olmayan bir durumdur. Ödül ve ceza gibi etkenlerle yapılan davranışlar sorumluluk duygusu içerisinde ele alınmamalıdır.

İnsan toplum içerisinde diğer kişilerle bir etkileşim halinde olmakta ve çevre tarafından oluşan etmenlerle sorumluluk duygusu taşımaktadır. Bireyin yapabileceğinin üzerinde sorumluluk beklentisi içine girilmesi doğru bir davranış değildir. Kişinin yaşına, gelişim düzeyine ve niteliklerine uygun sorumluluk verilmesi önerilmektedir.

Kavramsal olarak sorumluluk ile yükümlülüğü karıştırmamak gerekir. Kişinin kendi isteği dışında hukuksal bir dayanak sonucunda bir eylemi gerçekleştirmesi yükümlülük olarak adlandırılmaktadır. Bu durum doğrultusunda kişi yaptığı işte sorumlu değil yükümlü olmaktadır. Birey ancak kendi rıza ve isteğiyle, özgür iradesiyle gerçekleştirdiği davranışlardan sorumludur.
Genel itibari ile bir bireyin çeşitli alanlarda sorumluluk duygusuna sahip olduğunu aşağıdaki kriterlerle anlayabiliriz. 

  • Kişi yaptığı her iş için kendisi sorumludur ve yaptığı işin sonuçları olumsuz olursa bu sonuca katlanmalı ve düzeltmek için elinden geleni yapmalıdır.
  • Kişi kendi yaşantısından kendisi sorumludur ve başka bireylerden kendi sorumluluğunu almasını beklememelidir.
  • Kişi kendi çevresine ailesine sorumluluk bilinci ile yaklaşmalıdır.
  • Kişi kendisine ve topluma destek olmalı ve sorumluluklarını yerine getirmelidir.
  • Kişi doğa ve dünya için sorumluluk duygusu taşımalı ve sevgi ile yaklaşıp korumalıdır.

Bahsedilen sorumluluk duygusu nasıl gelişmektedir?

Çocuk için sorumluluğun ilk temellerinin atıldığı yer ailedir. Sorumluluk bilincinin oluşturulması emek isteyen ve uzun vadede gerçekleştirilebilecek bir kavramdır. Eğitim öğretim ortamında uzun süreli bir düzen oluşturulması çocukta kalıcı sorumluluk bilincini oluşturmada katkı sağlamaktadır. Sorumluluk davranışı oluşturmada çocuğa sözlü veya fiziksel ceza yerine, istenmeyen davranış bilincini oluşturmak ve hoşa giden davranış sonra pekiştireç vermek doğru bir davranış olmaktadır.

Çocukların kendi kendilerine sorumluluk oluşturması oldukça zor bir süreçtir. Bu süreçte ilk görev ailelere düşmektedir. Aileler çocukların gelişim dönemlerine ve hazır bulunuşluklarına göre çocukların yapabileceği sorumluluklar vermelidirler. Çocuğun sorumluluk kazanabilmesi için ailenin tutarlı ve dengeli olması gerekmektedir. Demokratik ebeveyn tutumuna sahip anne ve babalar çocuklarına sorumluluk bilinci oluşturmada başarı göstermektedirler. Sorumluluk bilincinin oluşturulabilmesi için 3 aşama gerçekleştirilmelidir. Bunlar; belirli bir düzen oluşturmak, sorunu çözebilmek ve yapılan işin sonuçlarına katlanmak.

Sorumluluk bilinci oluşan kişilerde mesleki, akademik, okul başarısı gibi başarılar sağlanır. Hayatın farklı dönemlerin çeşitli bahanelerin arkasına sığınılabilir. Kişi niteliğini gerçekleştirebilmek için sorumluluk bilincinde olmalıdır. Kişi bahaneler üretmediğinde sorumluluk duygusu oluşmaya başlamıştır. Kişi kendi kararlarından sorumludur ve kişi kendi hayatının denetimini ele alabilmektedir.

Sorumluluk duygusunun yüksek olması olumlu olduğu gibi bazen kişiye olumlu olmayan yansımaları da olmaktadır. Evlilik ve iş hayatında sorumluluk duygusunun yüksek olmasından dolayı görevlerin ona yüklenilmesinin oluşturduğu sıkıntılarla psikiyatri pratiğinde sık karşılaşmaktayız. Yüksek sorumluluk duygusu obsesif kişilik özelliklerinden biridir. Bu kişiler daha sık anksiyete ve depresif durumlar yaşama eğilimindedir. Sorumluluk duygusuna sahip kişilerin sorumluluğu optimal dozda yüklenme sorumluluğu da mevcuttur.

DR.Sabri Burhanoğlu - Randevu Al