Karar Verme Süreci
Karar verme, önemli yaşam becerilerinden biridir. Yerinde ve uygun verilmiş kararlar bireyin yaşamında olumlu değişimlere neden olurken, hatalı verilmiş kararlar yaşamı olumsuz yönde etkileyebilir. Gittikçe daha karmaşık hale gelen sosyal ilişkiler içinde bireyler sürekli problemler ve seçeneklerle yüz yüze gelmekte, kendileri için en uygun kararı almaya çalışmaktadırlar.
Karar vermeyi bir ihtiyaç durumunda bu ihtiyacı karşılamak amacıyla mevcut seçeneklerden duruma en uygun olanın seçilmesi şeklinde tanımlayabiliriz.
Karar Verme Süreci
Karar sürecinin belli adımlardan oluşmaktadır. Bunlar;
1-Amacın belirlenmesi
2-Kontrol edilebilen değişkenlerin belirlenmesi
3- Kontrol edilemeyen değişkenlerin belirlenmesi
4- Kontrol edilebilen değişkenlerin, kontrol edilemeyen değişkenlerle olan ilişkisinin belirlenmesi
5- Amaca bağlı olarak her bir olası kararın etkisini belirleme yani bir anlamda en iyi kararın bulunması
6- Kararın verilmesi
7- Sonuçların yorumlanması
8- Sonraki zaman için karar sürecinin yenilenmesidir.
İnsanlar, seçenekler arasında en yüksek olumlu (istenebilirlik derecesi en fazla) ve en düşük olumsuz (istenmeyen yönleri en az) değere sahip ve gerçekleşme olasılığı en güçlü olan seçeneğe yönelirler.
Karar Verme Davranışını Etkileyen Faktörler
Bireysel kararlarda birey tek başına bir problemin varlığını hisseder, çözüm yolu için görünen seçenekleri dikkate alır ve bunu yaparken de kendi belleğine, bilgisine, değerlerine ve gerek duyduğunda diğer kaynakların bilgisine de başvurur. Ancak seçimi kendisi yapar. Bu tür kararlar bireysel kararlar gibi görünse de sonuçta bireyin bağımsız kişiliğinin ürünü değildir. Toplumsal etkenler de bireyin kararında etkili olmaktadır. Karar, bireyin kendi değerleri, toplum ve kişilik üçlüsünün kesiştiği noktadır.
Zaman etkeni de kararları etkileyebilen faktörlerden biridir. Etkili kararlar verebilmek için yeterli zamana sahip olmak gerekir.
Hem karar verme sürecinde hem de öncesi ve sonrasında birey, sınırlı kaynaklarını, en iyi şekilde kullanmalı ve sınırlayıcı engellere takılmaktan kaçınmalıdır. Bu yolla karar verenler amaçlarına ulaşmalarını engelleyebilecek, sınırlama, önyargı ve kişisel eğilimleri yönetebilirler
Yaşça büyük olan bireyler aşina olunan durumlara ilişkin olarak alınan kararlarda, iki karar seçeneğinin olası faydalarını bir diğerine göre, genç bireylere oranla aktif hafızada daha fazla karşılaştırabilmektedir. Böylece, bir grup karmaşık seçeneklerden, en iyi seçeneği seçme ihtimali yaşı büyük bireyler için daha fazla olabilmektedir. Bununla birlikte kararlar basit olduğunda ya da içerdiği konular iki yaş grubuna eşit yakınlıkta olduğunda, yaşı büyük bireylerin en iyi seçimi yapma ihtimalleri daha fazla olmamaktadır.
Alkol ve madde kullanımı da dikkatin dağılmasına neden olarak karar verme sürecini aksatır. Ayrıca bu maddeler, davranışların olumsuz sonuçlarını düşünme ihtimalini ve fiziksel koordinasyonu azaltır ve tepki süresinde kayba yol açarak başka problemlerin doğmasına neden olurlar.
Kişilik özellikleri de önemli bir faktördür. Kişilik özellikleri keşif sürecini bozan ya da karar vereni en önemli amaçlardan uzaklaştıran özelliklerden en önemli olanıdır.
Karar verme Stilleri
Birçok karar verme stili tanımlanmıştır.
Kesin stilde kişi, alışkanlık olarak sağlam bir görüş yaratmak için bilginin en azını kullanır. Bu stil hız, verimli çalışma ve tutarlılıkla karakterizedir.
Esnek stilde en az bilgi kullanılır fakat bu bilgi farklı zamanlarda farklı anlamlara sahiptir. Bu stil hız, uyarlanabilirlik ve sezgi ile ilişkilidir.
Hiyerarşik stilde en iyi sonuca varmak için bilginin dikkatli bir analizi yapılır.
Birleştirici stilde de benzer olarak bilginin toplamı kullanılır fakat mümkün olduğunca fazla çözüm üretilmeye çalışılır, yüksek derecede deneyseldir.
Başka bir araştırmacı tarafından da dört farklı karar verme stili tanımlanmıştır:
Rasyonel karar verme stili, alternatiflerin mantıklı değerlendirildiği ve araştırıldığı;
Sezgisel karar verme stili, önsezi ve duygulara güvenin yaşandığı;
Bağımlı karar verme stili, başkalarının öneri ve yönergelerinin değerlendirildiği;
Kaçınma karar verme stili, karar vermeden kaçınma eğiliminin yaşandığı yaklaşımlardır.
Genel olarak insanlar arasında karar verme şekilleri açısından temel farklılıklar mevcuttur. Bireysel karar verme yolları üzerinde yapılan araştırmalar, kişiler arasında dört farklı karar verme biçiminin olduğunu ortaya koymuştur. Bunlar;
– Yön gösterici karar verme: Basit ve açık çözümleri tercih eden bireyler tarafından tercih edilen karar verme biçimidir. Bu şekilde karar veren kişiler, çok az bilgi kullanıp sınırlı alternatifler içerisinden tercihlerde bulundukları için hızlı karar alırlar.
– Analitik karar verme: Analitik karar verme belirsizliğe, yön gösterici karar vermeden çok daha fazla hoşgörülüdür. Belirsizliğe karşı hoşgörü daha kapsamlı bilgi ve alternatifin değerlendirilmesini gündeme getirir.
-Kavramsal karar verme: Kavramsal karar verme biçimini benimseyen kişiler, yön gösterici ve analitik karar vermeyi benimseyenlere kıyasla daha fazla toplumsal yönelime sahiptir. Bir başka ifade biçimiyle bu karar verme biçimine sahip bireylerin yaklaşımı insani ve sanatsaldır. Güçlü bir gelecek yönelimine sahip olan kavramsal karar vericiler yeni fikirleri uygulamaktan zevk alırlar.
– Davranışsal karar verme: Bu tarz karar almayı benimseyenler, birlikte çalıştıkları kişilerin önerilerine açıktırlar ve bu amaçla toplantıları çok önemserler; çatışmaya mümkün olduğunca engel olur, kabul ve ittifak sağlamayı amaçlarlar.
Karar verme stratejileri
Karar verme sorunu ile karşılaşanlar incelendiğinde sekiz farklı karar verme stratejisi belirlemiştir:
- Dürtüsel davrananlar: Bu karar stilini benimseyen bireyler, karşılarına çıkan ilk seçeneğe yönelirler, kararları ani olup salt duygulara ve isteklere dayalıdır.
- Kaderciler: Bu gruptaki bireyler, sorunun çözümü veya kararı çevresel olaylara veya kadere bırakırlar.
- Boyun eğenler: Bu gruptakiler karar verirlerken bir başkasının planına ve ya önerilerine boyun eğerler, kendi iradelerini ortaya koymazlar.
- Erteleyenler: Kararı erteleyenler sorunu askıya alırlar, sorunun üzerinde düşünmeyi ve eyleme geçmeyi ileri bir tarihe bırakırlar.
- Kendine eziyet edenler: Bu gruptaki bireyler seçenekler hakkında bilgi toplamaya ve onlar üzerinde düşünmeye fazla zaman harcarlar ve topladıkları verilerin içinde kaybolurlar.
- Plan yapanlar: Bu stratejiyi benimseyenler belli bir hedefe götürecek seçenekleri sistematik olarak inceler ve isteklerle olanaklar arasında bir denge oluşturacak en uygun seçeneği bulmaya çalışırlar.
- Sezgisel davrananlar: Bu karar stratejisini kullananlar karar verme sorununa kısmen mistikçe, kısmen bilinçaltı güdülere ağırlık veren bir yaklaşım içindedirler. Kişi belli bir kararın doğru olduğundan emindir.
- Donup kalanlar: Bu gruba giren bireyler, karar verme sorumluluğunu hissederler ama ona yaklaşma gücünü kendilerinde bulamazlar, bir karar planı yapamazlar, erteleme kararı da veremezler, bilgi toplamaktan, seçenekler üzerinde düşünmekten kaçınırlar ama karar vermeleri gerektiğinin de bilincindedirler.
Ruh sağlığı ile ilgilenen uzmanlar kararsızlık veya karar verme arifesindeki krizlerle çok karşılaştıklarından kişinin rasyonel ve akılcı karar veren biri olup olmadığını değerlendirmek önemlidir. Birçok ruhsal rahatsızlık ve kişilik bozukluklarında karar verme süreçleri bozulmaktadır.