Mineraller ve Ruh Sağlığı
Daha önceki yazımızda vitaminlerin ruh sağlığına olan etkilerinden bahsetmiştik. Bu yazı da temel bazı minerallerin ruh sağlığına etkisinden bahsedeceğim.
Demir
Demir denince halk arasında en çok eksikliğinin kansızlık yaptığı bilinir. Demirin beyindeki en önemli özelliği normal nöronal fonksiyon için gerekli olmasıdır. Demir dikkat, bellek gibi bilişsel fonksiyonların normal gelişimi için gerekli olan bir elementtir. Anne karnında gebeliğin son dönemleri ve doğum sonrası demir eksikliği öğrenme ve hafıza bozukluklarına yol açmaktadır. Demir eksikliğinde, kansızlık gelişmeden önce dikkat, hafıza ve konsantrasyonda azalma, apati, uykuya meyil, irritabilite, gibi semptomlar gelişmektedir.
Nörotransmitter sentezinde görev alan enzimlerin demir içermektedir. Ayrıca hücrelerde mitokondriyal elektron transportu, Adrenalin metabolizması ve DNA sentezi gibi çeşitli biyokimyasal işlemlerde rol almaktadır. Öğrenme, tanıma ve hafızada en önemli rolü olan beyin bölgesi hipokampustur. Demir eksikliği olan deney hayvanlarında hippokampüse bağlı öğrenmede bozulma görülmüştür. Demirin oksijen taşınması ve depolanmasında önemli rolü vardır. Embriyo da beyin gelişimi sırasında demir eksikliği olması da sinir hücrelerinin miyelinizasyonu olumsuz yönde etkilemektedir.
Demir sinaptik plastisite de rol almaktadır. Böylece ögrenme, olgunlaşma, psikoterapinin işe yaraması gibi durumlar bu plastisite mekanizması ile olmaktadır. Tüm Psikiyatrik rahatsızlıklarda eğer demir eksikliği eşlik ediyorsa semptomlar daha şiddetli ve daha geniş yelpazede olmaktadır. Hekim sadece kan sayımı ile yetinmemeli serum demir düzeyi ve demir depolarını gösteren Ferritin dediğimiz tetkiki de istemelidir. Çünkü kansızlık depolar boşaldıktan sonra başlamakta, oysa sinir sistemi etkileri demir eksikliği başlar başlamaz ortaya çıkmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse huzursuz bacak sendromunda kansızlık olmasa dahi demir eksikliği gözlenmekte demir tedavisi ile demir depoları doldurulunca huzursuz bacak sendromu belirtileri büyük oranda geçmekte bu yüzden ağır psikotrop ilaç kullanmaya gerek kalmamaktadır. Serum demirinin normal olması kaydı ile Ferritin dediğimiz değerin 50 civarında olmasını isteriz. Bazı iltihaplı durumlarda demir düşük olsa dahi ferritin yüksek olabilir bu yüzden iki değere birden bakmak gerekmektedir.
Çinko
Çinko beyinde birçok nörotransmitterin yapısında ve reseptörlerinde etkindir. Sınırda çinko eksikliği kendini enfeksiyona yatkınlıkta artma, yara iyileşmesinde gecikme, koku ve tat duyusunda azalma, sivilce, egzama gibi cilt bozuklukları ile belli eder. Cilt, tırnak ve Saç çinko eksikliğine en hassas dokulardır. Ergenlik çağı çinkonun en düşük olduğu dönemdir. Ergenlik sivilcelerini buna bağlayanlarda vardır. Yeme bozuklukları, alkolizm, vejetaryenlik ve ağır zayıflama amaçlı diyet yapanlarda çinko eksikliği gözlenmektedir. Çinko eksikliğinde dikkat edilmesi gereken husus demir ve çinkonun bir mıknatıs benzeri durum ile birbirlerinin emilimini bozduğudur. Çinko desteği verdiğimiz hastanın demir düzeylerini de takip etmemiz gerekmektedir.
Magnezyum
Vücutta yaygın bulunan elementlerdendir. Eksikliği birçok ciddi rahatsızlık yapmaktadır. Son 50 yılda endüstriyel tarım ve beslenme şekli magnezyum alımını azaltmıştır. Aynı zamanda toprakta ve besin kaynaklarındaki magnezyumda azalmaktadır. Eksikliğinde görülen nöropsikiyatrik durumlar Anksiyete bozuklukları, Alzhemier hastalığı, depresyon, fibromiyalji, insomnia, kas krampları, kas zayıflığı ve yorgunluğu, kronik yorgunluk sendromu, migren, multipl skleroz, otizm,
Parkinson hastalığı, diabet ve tiroid bozukluklarıdır
Magnezyum sinir sisteminin ve kasların gevşemesini sağladığı için “Anti-stres minerali“ olarak da bilinir. Batı tipi beslenme magnezyum düşmanıdır. Rafine karbonhidrat, kafein, kola, sodyum, alkol, kalsiyum, diabet ve insülin kandaki Magnezyumu düşürmektedir.
Santral sinir sistemi için önem taşıyan mineraller kuşkusuz sadece bunlar değildir. Genellikle etkileri önemli olan ama sıklıkla gözden kaçan elementleri yazmaya çalıştım. Sodyum, potasyum, kalsiyum gibi ana mineraller ve birçok eser element beynin sağlıklı işleyişinde rol almaktadır.