Vurur Yüze İfadesi…
Twitter da gezinirken “vurur yüze ifadesi” ile başlayan capsler dikkatimi çekmiş sonra bunun şarkı sözünden türetilen bir sosyal medya fenomeni olduğunu öğrendim. Duygularla ilgili bir yazı planlarken kendime güzel bir konu bulmuş oldum. Duygular insan yaşamı için çok belirleyicidir. Evde, okulda, iş yerinde, sosyal ortamlarda, eşimiz veya sevgilimizle ilişkimizde gündemdedirler. Hayat kurtarmakla ciddi zararlara yol açma arasındaki yelpazede herhangi bir yerde bulunabilir.
Duygular sosyal yaşamın dilidir ve insanlarla ilişki kurmayı sağlar. Gülümsediğimizde karşımıza etkin bir duygu ifadesi sunmuş oluruz. Mutluluk işbirliği, öfke ise kişiler arası çatışmanın duygusu olarak bilinir.
Duygular nasıl hareket edeceğimizi belirler. Tehlikeli bir durumla karşılaştığımızda korkar ve kaçmak için harekete geçeriz. Yüzdeki ifadeler ise içsel duygu durumun okunmasıdır.
Aslında, duygusal yüz ifadeleri davranışları belirler. Duygusal yüz ifadeleri içimizdeki bir şeylerin dışa yansımasıdır. Duygusal yüz ifadeleri yaşamımızda günlük iletişimi kolaylaştıran, kişilerin niyet, hedef, görüş, başkalarının tutum ve yorumlarını ortaya çıkartan daha hızlı bir dil olarak tanımlanır. Günlük hayatta duygusal tepkiler doğrultusunda davranışlarımızı düzenler ve ortaya çıkan tepkilerimizi belirleriz. Bu nedenle duygular sosyal düzen için çok önem teşkil eden araçlardır.
Duygular ile ilgili özellikle yüz tarafından ifade edilen duygular deyince akla Paul Ekman adlı bilim adamı gelir. Uzun süre yüz ifadeleri ile ilgili çalışmış, bu konuda birçok kitap yazmıştır. Tim Roth’un oynadığı ve bir dönem severek izlediğim “Lie to me” adlı diziye de esin kaynağı olmuştur. Ekman kişiler arası ilişkilerin düzenlenmesinde ve geliştirilmesinde duygusal ifadelerin önemli olduğunu belirtmiştir. Duygu ifadelerini okumak için ana araç genellikle yüzdür. Yüz duygunun birincil merkezidir ve on binden fazla yüz ifadesi görüntülenebilir.
Ekman yüzün ilk haritası hakkında yazmış, filmlerle fotoğraflarla, yazıyla sistematik bir tanımlama getirip, anatomik terimlerle yüzdeki hareketlerin nasıl ölçülebileceğini göstermiştir. Günümüzde tüm dünyaca bilinen yüz hareketlerini ölçmek için kullanılan “yüz hareketi kodlama sistemi”ni (facial action coding system) geliştirmiştir. Ayrıca, bilinmektedir ki korku, şaşkınlık, üzüntü, mutluluk, zevk, öfke, nefret gibi pek çok duygu mesajının iletimi için yüzün her bir bölümünde özel sinyal kombinasyonu meydana gelir, yani ifadeyi oluşturan yüzdeki belli kas gruplarının kasılmasıdır. Hatta bazı insanların yüz ifadeleri kişilerin karakter, tutum, kişilik ve ahlaki değerlerleri hakkında bilgi verir hatta cinsiyet, yaş ve etnik kökenin de yüz ifadelerinden anlaşıldığı bilinmektedir. Ekman’a göre, insanlar çoğu zaman sergilenen yüz ifadelerine bakmadıkları için birbirlerinin anlamakta sorunlar yaşamaktadırlar. 0.2 saniyede ortaya çıkan çok hızlı yüz hareketleri vardır bunlar mikro ifadeler olarak tanımlanır ve kişinin saklamaya çalıştığı duyguları ortaya çıkartır. Bu ifadeler yalan ile ilgili çalışmalarda önemlidir.
Duygusal yüz ifadeleri evrensel midir? Bu konudaki ilk ciddi bilgiyi Darwin vermiştir. Darvin’e göre yüz ifadeleri evrimin bir ürünüdür ve evrenseldir. Darwin’den sonra duygusal yüz ifadelerini derinlemesine inceleyen diğer bir araştırmacıda Ekman’dır. Ekman şimdiye kadar televizyon, film, magazin görmemiş, kendi ırkı dışındaki bireylerle ilişkilerinin az olduğu bilinen ve görsel açıdan izole bir toplum olan Papua Yeni Gineliler ile on yılı aşkın süren çalışmalarında duygunun evrensel olduğu sonucunu yinelemiştir. Hatta mutluluk, kızgınlık, iğrenme, üzüntü gibi temel duygular için bu sonuç kesindir.
İnsan mimetik zekası olan bir türdür. Mimetik zekâ, sağır-dilsiz bireylerde veya konuşmaya henüz başlamamış çocuklardakine benzeyen bir biliştir. Grameri olan veya kelime içeren bir dil yoktur, ancak belirli vokal ve mimiklerle sosyal iletişim kurulabilmektedir. Örneğin, bebek ağlayarak ailesine sinyal verir sadece dişlerini göstererek öfkesini belli eder. Sosyal ilişkiler ve yasam koşulları giderek daha karmaşıklaştığında, mimetik iletişim yeterliliğini yitirmiş ve daha işlevsel bir “dile” ihtiyaç duyulmuştur. Konuşma sonrası dönemde korku ve şaşırma gibi duygu durumlarındaki vokal tonlarda da bir evrensellik söz konusudur.
Psikiyatristler için bu ifade neden önemlidir. Tıpta muayene hasta kapıda belirdiği an başlar. Bir psikiyatrist için hastanın yüz ifadesi röntgen-tomografi yada MR gibi görüntüleme yöntemlerinden daha değerlidir. Sadece hastanın değil doktorun yüz ifadesi de hasta için çok değerlidir. Mahir doktor hastanın yüz ifadelerini okumayı iyi bilen, kendi yüz ifadelerini hastanın faydalanacağı şekilde düzenleyebilen doktordur.