Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB)

Borderline (sınır) kişilik son zamanlarda çok dillendirilen, psikiyatri dışı terminolojiye de yavaş yavaş girmekte olan çoğu zaman da yanlış kullanılan bir kişilik yapısıdır. Bu kişilik yapısını tanımak, anlamak, tedavi etmek, terapi yapmak ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlar açısından bile zordur. Bu yazıda bunu biraz ele almak istedim.

Borderline Kavramı
Psikanalizin yeni moda olmaya başladığı dönemlerde geleneksel terapi sırasında bazı hastaların iyileşme göstermedikleri hatta kötüleştikleri gözlenmiştir. Bu gözlemlerin de etkisi ile borderline terimi, ilk olarak psikanalist Stern tarafından psikoz ile nevroz arasında bir durum olarak tanımlanmıştır. Daha sonraları spesifik bir bozukluktan ziyade belirli kişilik örgütlenmesi paterni olarak tanımlanmıştır. İlk defa Kernberg tarafından borderline kişilik bozukluğunun psikoterapi ile tedavi edilebileceği öne sürülmüştür. Öfke ya da depresyonun ağırlıklı olduğu yoğun duygulanım, dürtüsellik, sosyal ortamlara yüzeysel uyum, geçici psikotik dönemler, belirsizliğe, tutarsızlığa tahammülsüzlük ve kişilerarası ilişkilerde aşırı bağımlılık kalıpları şeklinde gözlenen bu durum sonrasında gelen bilgi birikimi ile daha da anlaşılır hale gelmiştir.

Görülme sıklığı

BKB, genel toplumda %2 oranında, psikiyatri polikliniklerinde tedavileri süren hastalarda %10 oranında, psikiyatri servislerinde yatan hastalarda %20 oranında görülmektedir. ABD’de yapılan araştırmalarda yetişkinlerin yaklaşık %2’sinde ve kadınlarda 3 kat daha fazla görülmektedir. İngiltere’ de kişilik bozukluklarının genel oranı % 4.4 olarak bulunmuş, aynı çalışmada BKB oranı % 0.7 olarak tespit edilmiştir. Türkiye’ de sıkılığı ile ilgili yeterli bilgi yoktur

DSM-5 Tanı Kriterleri
Amerikan Psikiyatri Birliği tanımlamasında; “Borderline kişilik bozukluğu, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, kişilerarası ilişkilerde, benlik algısında ve duygulanımda tutarsızlık ve belirgin dürtüselliğin olduğu sürekli bir örüntü olarak” tanımlanmaktadır. BKB’ nin tipik karakteristik özellikleri arasında saldırganlık, değişkenlik, tutarsızlık, çökkünlük ve şiddete eğilimli olmak gibi sürekli kriz durumları olduğunu vurgulamıştır. Diğerlerine yönelik manipülatif davranışlar, kendine zarar verme davranışları, daha az sıklıkla başkalarına yönelik öfke davranışları ve dürtüsel eyleme vurma (acting out) davranışları gösterdikleri belirtilmiştir.

BKB’ de duygusal dalgalanma, önemli tanı ölçütlerden biri olup, olguların duygu durumu saatler içinde değişebilir veya nadiren birkaç gün ya da daha uzun süre değişmeden kalabilir. Yoğun ve hızlı değişen duygu durumlarını da içeren terk edilme ve terk edilme korkusunun tetiklediği öfke patlamaları gösterebilirler. Gerçekte ya da düşüncede terk edilme durumundan kaçınmak için sürekli bir çaba gösterme hali söz konusudur.

Bu durum, sıklıkla diğer kişiler ile olan ilişkilerinde yakın, stabil ve anlamlı ilişki kurabilmelerinde önemli sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Ayrıca benlik bütünlüğünde zayıflık ve boşluk duygusu da mevcut duruma eşlik etmektedir. Stres altındayken halüsinasyon ve hezeyanların eşlik ettiği geçici psikotik durumlar da görülebilir. BKB olguları her zaman olmasa da genellikle tekrarlayan kendine zarar verme davranışları, intihar düşünceleri ile meşguldürler. Kendine zarar verme davranışlarının ardında kendini cezalandırma, acı veren duygulardan kurtulma, rahatlama aracı olarak kullanma aynı zamanda kendini daha canlı hissetmek gibi nedenler mevcuttur. Bu durum kronik boşluk duygusu ile uyumlu olup kumar oynama, yeme bozuklukları, tehlikeli araba kullanma gibi yıkıcı davranışlar ile birlikte görülebilir.

DSM-5’e göre Borderline Kişilik Bozukluğu Tanı Kriterleri aşağıda belirtilmiştir.

Bu kriterlerin birçoğu birbiriyle ilişki içindedir. BKB olguları terkedilme riski olmaksızın kişilerarası ilişki oluşturmak için yoğun çaba gösterirler. Kişilerarası ilişkilerde güven sorunu yaşadıklarından reddedilecekleri düşüncesiyle yoğun anksiyete yaşadıkları görülmektedir. Yalnız kalmayı engellemek ve bağlandıkları ya da bağımlı hale geldikleri kişiyi bu yönde manipüle etmek amacıyla kendine zarar verme davranışlarına başvurabilirler. Alkol-Madde kötüye kullanma, yeme bozukluğu davranışı, düzensiz-dürtüsel-güvensiz cinsel ilişki gibi diğer sık görülen kendine zarar verici davranışlar görülmektedir. Diğer insanların ihtiyaçlarına aldırış etmediği algısının sonucunda, duygulanımda dalgalanma, disforik duygular, öfke ve depresyon gelişebilir. İntihar ile ilgili yineleyen davranışlar ve düşünceler eşlik edebilir. Rastgele cinsel ilişkiler ve madde bağımlılığı gibi dürtüsel davranışlar gerçek ya da imgesel bir ayrılığı önlemeye yönelik olabilir. Terk edilme ve düşüncesine yönelik aşırı duyarlılık gösterebilir ve ayrılık söz konusu olduğunda paronid hale gelebilirler.

BKB olgularının duygu durumlarındaki dalgalanmaya bağlı olarak yoğun duygusal tepkiler verdikleri görülmektedir. Çökkün duygu durumundan bir anda öfkeli ve tartışmacı bir duruma geçebilirler. Sonrasında duygunun olmadığı bir boşluk tarif edebilirler. Bu durum, genellikle borderline davranışlarının kestirilemez olarak görülmesine neden olur. Benlik algısındaki dengesizlik sosyal ve mesleki yaşamda başarısızlıklara neden olabilir.

Nedenleri

BKB’ nin gelişmesinde çok çeşitli etkenler sorumlu tutulmaktadır. Erken çocukluk dönemlerinde destek, ilgi ve bakımda eksiklik gibi travmatik durumlar risk faktörleri arasında yer almaktadır. Pek çok bozukluğun gelişiminde yer alan kalıtım ve çocukluk çağı travmasıda oluş nedenleri arasında sayılmaktadır.

Tanı Sorunları

BKB olguları sıklıkla farklı semptomlar ve şikâyetler ile kliniğe başvururlar. Bu durum tanı konusunda karışıklıklara neden olmaktadır. Bu geniş yelpazedeki davranış ve semptom kümesinde klinisyen dikkatli olmalıdır.

Kişilik bozuklukları diğer psikiyatrik bozuklukların oluşmasında risk faktörüdür. Bu nedenle, BKB nun erken belirlenmesi önemlidir.  Majör depresyon, distimi, bipolar bozukluk, anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, sosyal fobi, özgül fobi, yeme bozuklukları, somatizasyon bozukluğu, hipokondriyazis, travma sonrası stres bozukluğu ve dismorfik bozukluklara yatkınlık yaratmaktadır. BKB’ye en sık eşlik eden psikopatolojik durumlar ise depresyon, madde kötüye kullanımı ve anksiyete bozuklukları olduğu bildirilmiştir.

Borderline hasta tanısında bir diğer karmaşa Bipolar Bozukluk ile ayırıcı tanı yapmaktır. İyi anamnez, yakınlarından bilgi alma, çevre değerlendirmesi, semptomların içerik, zamanlama, süre ve şiddetine göre klinisyen tanıyı koyacaktır. Ortak semptomlar çoktur.

Tedavi de Psikoterapi ve Medikal tedavi birlikte yapılır. Kişilik Bozukluğunda esas tedavi Psikoterapidir. Bununla birlikte Semptomlara müdahalede, dürtüsellik, irrritabilite, yoğun anksiyete ve boşluk duygularına ilaç tedavisi ile müdahale etmek gerekir. İlaç tedavileri intihar girişim sayısını azaltmaktadır. Bağımlılık potansiyeli bulunan ilaçları kötüye kullanma olasılıkları yüksektir. Bu bozulukta tedavi arayışı sık, tedavi istikrarı düşüktür. Terapistin deneyimli, sabırlı ve donanımlı olması terapotik başarıyı yükseltmektedir.    

DR.Sabri Burhanoğlu - Randevu Al